Konuşmasında, Bingöl'de rahmetli babası Necmettin Erbakan'ın yaptığı konuşmayı hatırlatan Erbakan, "Burası imanlı, inançlı insanların diyarı. İman kalesi, milli görüşün kalesi Bingöl’deyiz. 94’te rahmetli Erbakan hocamız tam da bu meydanda meşhur konuşmasını yaptı, bu bölge insanın hakkını savunurken bu konuşma dolasıyla siyasi yasaklı hale geldi, ceza aldı. Allah gani gani rahmet eylesin. Hayatı boyunca mazlumun, ezilenin, hakkı yenenin yanında durdu. Bu bölge insanın derdiyle dertlendi, haklarını savundu, bu bölgenin kalkınması için, doğuda ve güneydoğuda çimento fabrikaları, şeker fabrikaları, azot sanayi tesisleri, deri işleme, et balık kombinaları, süt tesisleri, organize sanayi bölgeleri bütün bunları bu bölgeye kazandırdı. Bugün biz de Erbakan hocamızla aynı çizgide yürüyen, Yeniden Refah Partisi olarak bu bölge insanını kucaklamaya ve bu bölge insanın derdiyle dertlenerek derdine derman olmaya geliyoruz inşallah" dedi.
ERBAKAN: 'MEDYA AMBARGOSUNA RAĞMEN YENİDEN REFAH RÜZGARI ESİYOR'
Erbakan, "Şimdi bütün gazeteciler, televizyoncular, anketçiler, hatta rakip siyasi partidekiler dahi gece gündüz Yeniden Refahı konuşuyor. Gece gündüz Anadolu'da, sahada en güçlü rüzgâr Yeniden Refah Partisi'nin rüzgarıdır diyor. Ya bizi çıkartamıyorlar. Neden? Çünkü ambargo var. Talimat var. Yeniden Refah Partisi adayları ve genel başkanı televizyonlara çıkamıyor, yasak konulmuş. Gece gündüz Yeniden Refah'tan konuşuyor, Yeniden Refah stratejisinden bahsediyor. Yeniden Refah Partisi'nden bir temsilciyi davet edip de ya siz ne diyorsunuz? Sizinle ilgili konuşuyoruz. Sizin bir sözünüz var mı? Size cevap hakkı doğdu. Sizin adınız geçti. Bunu diyemiyor. Bizzat yukarılarda talimat gitmiş gazetelere, televizyonlara bugün Yeniden Refah Partisi'nin Genel Başkanı ve adaylarının çıkabilmesi mümkün değil. Buradan Bingöl'den bunu ilan ediyorum. Ama bizden bahsetmekten kendilerini alamıyorlar. Gece gündüz bizden bahsediyorlar. Ve hepsinin mutabık kaldığı nokta diyorlar ki bu seçimlerde oyunu arttıracak tek parti Yeniden Refah Partisi olacaktır. Evet, doğru söylüyor" şeklinde konuştu.
ERBAKAN: “ASGARİ ÜCRETLİLER VE EMEKLİLER AÇLIK SINIRININ ALTINDA MAAŞ ALIYOR”
Asgari ücretlilerin ve emeklilerin açlık sınırının altında maaş aldığını ifade eden Erbakan, “Yerel seçimler olmasına rağmen işçiler, çiftçiler, emekliler ekonomiden dolayı dert yanıyor. Etin kilosu 600 lirayı bulmuş, peynirin kilosu 300 lirayı geçmiş, 1 paket süt 50 liraya yaklaşmış, açlık sınırı da 20 bin liraya dayanmış. Asgari ücretli 17 bin, emekli 10 bin lira maaş alıyor. Asgari ücretliler ve emekliler aç durumda. Türkiye’de halkın yüzde 85’i yoksul. Yoksulluğu bitireceğiz diye iktidara geldiler, yoksulluğu 5 katına çıkardılar. Vatandaşların banka borçları 6 milyar liradan 2,5 trilyon liraya çıkmış. Bu rakamlar milletin nasıl yoksullaştığını gösteriyor. Sağlık Bakanlığı 4 kişinin sağlıklı beslenmek için iftarda ve sahurda beslenebilmesi için paylaştığı listenin bedeli 32 bin lira. Sadece iftar ve sahur maliyeti. Bu 32 bin lirayı verebilecek kaç hane var. Etin kilosu 600, peynirin kilosu 300 lira. Bu ne demek, vatandaşların yüzde 85’i bu ramazanda sağlıklı beslenemeyecek demek. Hani yoksulluğu ortadan kaldıracaktınız. Kaynak yok mu, var. Kaynak faize, israfa ve imtiyazlı şirketlere gidiyor. Bu yıl faize 1,25 trilyon lira gidiyor. Bu para ile 40 bin tane küçük orta ölçekli işletme kurulabilir, bütün çiftçilerin borcunu 2,5 defa ödeyebilecek bir meblağ. Bunlardan nasıl kurtulacağız, milli görüşün ekonomi modeliyle” ifade etti.
BİNGÖL (UHA) - AZİZ ÖNAL
SON YAZILAR