1943’te, İstanbul’da doğdu. 1966’da, 23 yaşında MİT’e girdi. Zaten dönemin MİT Müsteşarı Fuat Doğu “sivil” gençler için geniş bir alan açmıştı. Babasının öğrencileri ve çalışma arkadaşlarının da olduğu kurumda yer tutmakta hiç zorlanmadı. “Takip Memuru” olarak başladığı kariyeri hızla yükseldi.
9 Mart 1971’de bir darbe planlayan sosyalist eğlimli bir “cunta” ifşa edilmiş ve 12 Mart 1971’de sağ eğilimli generallerin bildirisi yayınlanmıştı. Eymür, bu ‘cunta’yı çökerten operasyonların içindeydi. 12 Mart’tan sonra Ziverbey Köşkü’nde İlhan Selçuk ve çok sayıda kişiyi sorguladı. Bu sorgulardaki işkence suçlamaları hep gündemdeydi. Silahlı sol örgütlere yönelik operasyonlara bizzat katılıyordu. 1972’de Kızıldere’de sol örgüt mensubu 10 kişinin öldürüldüğü operasyonda oradaydı. Bu operasyona dair “yargısız infaz” suçlamalarına “Çok ikna etmeye çalıştık, ben de ölebilirdim” diye cevap verdi.
Eymür, 1982’de Ermeni terör örgütü “ASALA” operasyonlarının içindeydi. 1984’te “Babalar Operasyonu” denilen ve aralarında Dündar Kılıç, Fevzi Özbir ve dönemin yeraltı dünyası ünlülerinin gözaltına alındığı operasyonu Ankara’daki polis müdürlerinden Atilla Aytek ile planlayıp yönetti. Sorgulara Hiram Abas ile bizzat katıldı.
“1. MİT Raporu”nun ardından, 1988’de MİT’ten ayrılmak zorunda kaldı. 1994’te geri döndü. “Özel İstihbarat Dairesi” adlı birimi kurdu ve başına geçti. Doğrudan müsteşara bağlıydı. Bu birim daha sonra “Kontrterör Dairesi” oldu. 1994/1996 arasında Abdullah Öcalan’ın yakalanması ya da öldürülmesine ilişkin çalışmalar yaptı.
UHA Haber Merkezi - MİRAÇ GEÇİLMEZ
SON YAZILAR